Türk Nöroşirürji Derneği çatısı altındaki Genç Nöroşirürjiyenler Kurulu mentörlüğündeki Nöroşirürji Öğrenci Çalışma Grubu, II. Ulusal Nöroşirürji Öğrenci Kongresi'ni Acıbadem Üniversitesi'nde düzenledi. Kongrede, Türkiye'nin önde gelen bilim insanları ve yaklaşık 400 akademisyen, hekim ve öğrenci bir araya geldi. Kongrede, "minimal invazif cerrahiler, yapay zeka destekli ameliyatlar ve genetik tabanlı tedaviler" gibi konular üzerinde tartışmalar yapıldı.
Kongrenin koordinatörlüğünü üstlenen Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Pamir, kongrede beyin ve sinir cerrahisindeki son gelişmelere değindi. "Nöroşirürjiye Bakış: Sahnenin Işıklarını Açmak" adı altında gerçekleştirilen bu kongrede, özellikle yeni cerrahi teknikler ve teknolojik gelişmeler dikkate alındı. Kongre Başkanı Kenan Kerem Özçınar, etkinliğe katılanların 76 farklı fakülteden, 40 ilden geldiklerini belirtti.
Türk Nöroşirürji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömer Hakan Emmez, öğrencilere hitaben yüksek teknoloji kullanımı ile minimal invazif işlemlerin nöroşirürjinin geleceğini şekillendireceğini vurguladı. Prof. Dr. Necmettin Pamir, kongrede yaptığı konuşmada, iyi bir beyin cerrahı olmanın gerekliliğine dikkat çekerek, "Mükemmeliyetçi olup mükemmeli hedeflemeliyiz." dedi. Öğrencilere ilham veren Pamir, her birinin hocalarından daha iyi olmaları gerektiğini vurguladı.
Kongrede, beyin cerrahisi alanında gelişmeler de masaya yatırıldı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kaya Aksoy, teknolojik gelişmelerin cerrah ve hastalar açısından sağladığı avantajları dile getirdi. Aksoy, "Optik sistemler, robotik cerrahi ve 3 boyutlu teknolojiler, cerrahi müdahaleleri kısa sürede çözülebilir hale getirdi." ifadelerini kullandı.
Acıbadem Üniversitesi’nden Prof. Dr. Koray Özduman, beyin tümörlerinin tanı ve tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. Artık beyin tümörlerinin genetik özelliklerine göre tanımlanabildiğini söyleyen Özduman, yeni tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde hastaların yaşam sürelerinin uzadığını ifade etti. Özduman, glioblastom hastalarının yaşam sürelerinin 8 yıl veya daha fazla olabileceğini açıkladı.
Doç. Dr. Ayça Erşen Danyeli, moleküler analizlerin önemi üzerine konuştu. Danyeli, "Nöropatologlar olarak hücrenin içindeki tüm olayları araştırabiliyoruz. Yaklaşık 140 beyin tümörü tipi var ve genetik analizlerle hangi tedavi yöntemlerinin işe yarayıp yaramayacağına dair bilgi verebiliyoruz." şeklinde bilgi verdi. Yeni nesil dizileme ve nanopore teknolojisinin tümörlerin DNA analizine büyük katkı sağladığını belirtti.
Genetik analizlerin yanı sıra, kişiye özel tedavi yöntemlerinin de geliştiği ifade edildi. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi, Moleküler Biyoloji Uzmanı Doç. Dr. Timuçin Avşar, genetik alanındaki ilerlemelerin beyin cerrahisi üzerinde olumlu etkileri olduğunu dile getirdi. Özellikle yeni nesil dizileme ve sıvı biyopsi gibi yöntemler, tümörlerin doğru sınıflandırılmasında kullanılıyor.
Sanatın beyin sağlığı üzerindeki etkileri de kongrede tartışılan konulardandı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Selman Demirci, sanatın stres ve kaygıyı azalttığını, müziğin Parkinson ve demans hastaları için iyileştirici etkiler sağladığını belirtti. Oysa yalnızca tedavi alanında değil, aynı zamanda sağlık alanında da daha fazla yer alacağını öngördü.
Son olarak, Koç Üniversitesi'nden Prof. Dr. İhsan Solaroğlu, nöro-mühendislik alanındaki gelişmelerin büyük dönüşümlere yol açacağını vurguladı. Yapay zeka ve akıllı makinelerin sağlık teknolojilerinde devrim yaratacağını söyleyen Solaroğlu, beyin cerrahları için gelişmiş görüntüleme yöntemlerinin öneminden bahsetti.