Bugün: 16 Kasım 2025 Pazar

GÜNDEM

"Ailede İyilik: Modern Zamanların Zorunluluğu"


"Ailede İyilik: Modern Zamanların Zorunluluğu"

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof

5,35 B

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 13 Kasım Dünya İyilik Günü vesilesiyle yaptığı açıklamalarda, modern çağın getirdiği derin medeniyet krizinin aile yapısını nasıl etkilediğini ve "iyilik" kavramının psikolojik temellerini irdeledi. Tarhan, günümüz Batı dünyasında ailenin dağılma eşiğine gelmesini, çocuk ruh sağlığı sorunlarındaki artışı ve evlilik karşıtı akımların yükselişini, derin bir medeniyet krizinin somut göstergeleri olarak değerlendirirken, aile ile ilgili kadim değerlerin zamanla nasıl aşındığını vurguladı.

Prof. Dr. Tarhan, hızlı yaşam tarzının ve modernizmin aileye dair geleneksel değerleri yıprattığını belirterek, bu buhranların küresel psikolojik savaşlarla daha da şiddetlendiğini ifade etti. Aile üyelerinin dış etkilerden korunma ihtiyacı hissetmelerinin sonuçlarını, popüler kültür ve rol modellerin bireylerin en mahrem alanlarına kadar sızmasıyla ilişkilendirdi. Sonuç olarak uyuşturucu kullanımı, şiddet olayları, boşanmalar ve intiharlar gibi toplumsal sorunların salgın haline geldiğini belirtti.

İyilik kavramını yeniden tanımlamanın ve bunun bilimsel temellerle güçlendirilmesinin zorunluluk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, materyalizm, bencillik ve konforculuk gibi Batı değerlerinin toplumsal ahlakı yozlaştırdığını dile getirdi. Bu bağlamda, iyiliğin manevi bir erdem olmanın ötesinde insan doğasında mevcut bir biyolojik potansiyel olduğunu dile getirdi. İyilik yapmanın sadece yardıma muhtaç olan bireyler üzerinde değil, yardım edenin psikolojisinde de olumlu etkilere yol açtığını açıkladı.

Prof. Dr. Tarhan, insan doğasında mevcut olan iyilik potansiyelinin bilinçli çaba ve sosyal sorumluluk gerektirdiğini belirtirken, ahlak ve duyguların fiziksel kanıtları ile duygusal zekanın (EQ) önemi üzerinde durdu. Kötülüğün Entropi Yasası bağlamında iyiliğin olmaması olarak tanımlandığını ifade ederek, bireyin kendini tanımasının ve içindeki olumlu ile olumsuz eğilimleri bilmesinin kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Çocukluk döneminin (0-6 yaş) iyilik ve kötülüğün tohumlarının atıldığı kritik bir zaman dilimi olduğunu söyleyen Tarhan, aile ortamında karşılıklı sevgi, saygı ve güvenin inşa edilmesinin önemini vurguladı. Çocukların, doğru ve yanlış kavramlarını öğrenirken anne babalarının tutarlı ve kararlı davranışlarının etkili olduğunu kaydetti. İyilik yapmayı aile içinde alışkanlık haline getirmenin, çocukların sağlıklı bireyler olarak yetişmesinde büyük rol oynadığını belirtti.

Ailede iyiliğin temel ilkelerinin empati, adalet ve dengeli yaklaşım gibi unsurlar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, bu unsurların yalnızca bireysel değil, toplumsal psikolojik sağlık açısından da önemli olduğunu ifade etti. Aile içinde yaratıcılığı, sorumluluk almayı ve öz eleştiriyi bir yaşam tarzı olarak benimsemenin, iyilik halini güçlendireceğinin altını çizdi.

Son olarak, modernizmin getirdiği materyalizm ve teknoloji bağımlılığının ailedeki iyilik halini tehdit ettiğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, mutluluğun dışsal unsurlara bağlı kılınmasının bir yanılgı olduğunu açıkladı. Aile yapısının modern dünyanın meydan okumaları karşısında yeniden tanımlanması ve güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, ailede iyiliğin aktif bir süreç olması ve sürekli yatırım, öğrenme ve bilinçli çaba gerektiren dinamik bir denge şeklinde olması gerektiğinin altını çizdi.