Şemskandinav üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Doç. Dr. Neslihan Tunastepe, bruksizmin stres ve ruhsal yüklerle ilişkisi, bu durumun yol açabileceği sağlık sorunları ve bu zorlukların nasıl yönetilmesi gerektiği hakkında bilgiler verdi. Bruksizm, kişinin dişlerini sıkması veya gıcırdatması olarak tanımlanıyor ve bu durumun giderek artan bir sorun haline geldiği belirtiliyor.
Stres, Diş Sıkmayı Artırıyor!
Modern yaşamın sağladığı kolaylıkların yanı sıra, artan sorumluluklar, ekonomik kaygılar, sosyal baskılar ve belirsizliklerin insanlar üzerinde yoğun bir stres oluşturduğunu belirten Dr. Tunastepe, bu stresin fiziksel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler yarattığını ifade etti. Diş kliniklerinde son yıllarda bruksizm vakalarının artış gösterdiğini vurguladı. Bruksizmin, hem uyanıklıkta hem de uyku sırasında gerçekleştiğini vurgulayan uzman, stresin diş sıkmayı artırdığını ve diş sıkmanın da stresi beslediğini açıkladı. Bu karşılıklı ilişki, kişilerin ruh sağlığını etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Bruksizm Ciddi Bir Sağlık Sorunu!
Bruksizmin, yalnızca stresle ilgili basit bir alışkanlık olmadığına dikkat çeken Dr. Tunastepe, bunun dişlerde ciddi hasarlarla birlikte birçok sağlık sorununu getirdiğini vurguladı. Dişlerde çatlak, kırık ve aşınma gibi hasarların ortaya çıkabileceğine dair uyarılarda bulundu. Ayrıca, dişleri çevreleyen kemik ve bağ dokularının da bu durumdan olumsuz etkilendiği belirtildi. Bruksizm yaşayan bireylerin, sabahları çiğneme zorluğu yaşadıkları ve bunun yanı sıra gece diş gıcırdatma sesi ile ağrıdan muzdarip oldukları ifade edildi. Bu tür rahatsızlıkların yalnızca çene eklemi ile sınırlı kalmadığı, diğer beden bölgelerinde de rahatsızlık yaratabileceği belirtildi.
Bruksizm, en sık anksiyete, depresyon ve uyku bozuklukları ile birlikte seyrediyor. Son dönemde yapılan araştırmalar, akıllı telefon kullanımıyla bruksizmin sıklığının arttığını ve bu durumu yaşayan bireylerde depresyon ve anksiyete belirtilerinin daha yüksek oranda görüldüğünü ortaya koymaktadır.
Kesin Bir Tedavi Olmasa da Zararı Azaltılabilir!
Diş hekimlerinin, diş sıkma ve gıcırdatmanın yol açtığı zararları azaltmak için genellikle gece plaklarından faydalandığı aktarıldı. Dr. Tunastepe, gece plaklarının dişlere ve kaslara gelen kuvvetleri azalttığını belirtti. Bunun yanı sıra, gerektiğinde ilaç tedavisi ve fizik tedavi yöntemleri gibi uygulamalarla bruksizmin etkilerinin azaltılabileceği belirtildi. Özellikle botulinum toksin uygulamalarının da yaygın kullanıldığını ifade etti. Ancak bruksizmin henüz kesin bir tedavisi bulunmadığını, alınacak tedbirlerle zararın azaltılabileceğini vurguladı.
Psikolojik Destek ve Gevşeme Yöntemleri Önemli!
Tedavi sürecinin bir parçası olması gereken psikolojik destek, uyku düzeni ayarlamaları ve gevşeme egzersizleri hakkında bilgi veren Dr. Tunastepe, bu yaklaşımların bruksizmin etkilerini azaltabileceğini vurguladı. Ayrıca, dijital ve zihinsel yüklerin azaltılması gerektiğini belirtti. Bu yöntemlerin, yalnızca dişlerin, çene kaslarının ve çevre dokuların korunmasına yardımcı olmakla kalmayıp, bruksizmin altında yatan ruhsal yüklerin de azaltılmasını hedeflediğini ifade etti.
Bruksizm, Ruhsal Yüklerin Bedendeki Yansımasıdır!
Bruksizmin vücudun ruhsal yüklerle iletişim kurma yollarından biri olduğunu belirten Dr. Tunastepe, bu durumu şu sözlerle tamamladı: “Ruhumuza fazla gelen yüklerden kurtulmamız ve belki de biraz yavaşlamamız için bir uyarıdır. Eğer bu belirtilerle gerektiği gibi ilgilenmezsek, bruksizme neden olan diğer fiziksel rahatsızlıklar da yaşamımızda kendini göstermeye başlayabilir.”



