Ege Üniversitesi (EÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Tonbul'un yürütücülüğünde TÜBİTAK 3005 Projesi kapsamında düzenlenen "Lisansüstü Eğitimde Disiplinlerarasılığın Geleceği Çalıştayı", sağlık, sosyal, fen ve eğitim bilimleri enstitülerinin üst yönetimleri ile farklı disiplinlerden öğretim elemanlarının katılımıyla tamamlandı. Çalıştayda, disiplinlerarası lisansüstü programlara yönelik mevcut durum ve geleceğe ilişkin öneriler ele alındı.
Prof. Dr. Yılmaz Tonbul, çalıştay öncesinde katılımcılara yanıt aranacak sorulara dair ulusal ve uluslararası düzeyde farklı veri toplama araçlarıyla elde edilen bulguların sunulduğunu belirtti. Çalıştayın her oturumu belirli sorular etrafında yapılandırıldı. Bu sorulardan bazıları, "Lisansüstü eğitimde disiplinlerarasılılık gerekli mi? Neden? Hangi disiplinlerarası programlara ihtiyaç duyuluyor? Lisansüstü programlara başvuru sayılarındaki azalmanın sebepleri nelerdir ve bu sayı nasıl artırılabilir?" şeklindeydi. Katılımcılar, disiplinlerarası programların gerekliliğini üç ana başlık altında ifade etti: karmaşık sorunlara çözüm üretme ihtiyacı, akademide dönüşüm gereksinimi ve akademik kariyere ve bilimsel üretime katkı sağlama.
Geleneksel disiplin sınırlarını aşan ve çağın değişen bilimsel, toplumsal ve teknolojik gereksinimlerine yanıt verebilecek yeni nesil program önerileri sunuldu. Sağlık ve temel bilimlerin mühendislik ve sosyal bilimlerle bütünleştiği, güncel sorunlar (örneğin şiddet) etrafında temellenen disiplinlerarası programların dikkat çektiği ifade edildi. Disiplinlerarası programların yaygınlaştırılmasında yapısal, yönetsel ve kültürel engellerin var olduğu belirtilirken, öğrencilerin sadece bilgi alıcısı değil, aynı zamanda bilgi üreticisi ve sorun çözücü konumuna gelmelerinin önemi vurgulandı.
Öğretimsel etkinliklerde çeşitliliğe ve uygulama odaklılığa dikkat çekilen çalıştayda, geleneksel didaktik yaklaşımın yerine aktif eğitim, dönüştürücü öğrenme, sanayi ile entegre dersler, sektör ihtiyaçlarına yönelik tez çalışmaları ve iş-staj protokolleri gibi uygulamaların daha etkili olduğuna dikkat çekildi. Uluslararasılaşmanın önemi vurgulanarak, yurt dışı araştırma fonları, öğrenci hareketliliği ve akademik iş birliklerinin artırılması gerektiği ifade edildi.
Çalıştayda, tez süreçlerinde önerilen çift danışmanlık sistemi ve disiplinlerarası jüri yapıların öğrencilerin daha geniş bir perspektif kazanmasını sağladığı, bu yapının işlevsellik kazanabilmesi için danışmanlık kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiği belirtildi. Katılımcılar, disiplinlerarası danışmanlığın yalnızca akademik bilgi değil, aynı zamanda güçlü iletişim ve koordinasyon becerileri gerektirdiğini ifade ettiler. Başvuru sayılarındaki düşüş, ekonomik zorluklar, istihdam garantisi eksikliği ve yeni kuşak öğrencilerin değişen beklentileriyle ilişkilendirilerek, bu durumu tersine çevirmek için öğretimsel çeşitliliğin artırılması, tanıtım stratejilerinin güçlendirilmesi ve burs olanaklarının geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Sektörden kopuk bir lisansüstü eğitimin tez niteliğini olumsuz etkileyebileceği belirtilirken, sanayi iş birliği içerisinde patentle sonuçlanan tez projelerinin üretime ve ülke kalkınmasına katkı sunacağı ifade edildi. Sorunlara çözüm odaklı yaklaşımın önemi bir kez daha dile getirildi. Disiplinlerarası programların, ülke kalkınmasında bir dinamo görevi görebileceği görüşü ön plana çıktı.
Çalıştay raporunda, disiplinlerarası programların uluslararasılaşmasının artırılması gerektiği, ERASMUS ve COST gibi programlarla öğrenci ve akademisyen hareketliliğinin teşvik edilmesi gerektiği belirtildi. Prof. Dr. Tonbul, çalıştay sonuçlarının Türkiye'deki disiplinlerarası lisansüstü eğitim sisteminde köklü bir dönüşüm için kapsamlı bir yol haritası sunduğunu ifade etti. Katılımcılar, Yükseköğretim Kurulu ve Üniversitelerarası Kurul düzeyinde disiplinlerarası programlara özel politikaların geliştirilmesi gerektiğini ve bu programların yürütülmesini kolaylaştıracak enstitü ve merkez yapıların yeniden tasarlanmasının gerekliliğini dile getirdiler.