Bugün: 28 Ağustos 2025 Perşembe

EĞİTİM

"Ortaokulda Sosyal-Duygusal Beceri Gelişimi"


"Ortaokulda Sosyal-Duygusal Beceri Gelişimi"

Ülkemizde her yıl 5 milyondan fazla öğrenci ortaokula gidiyor

4,62 B

Ülkemizde her yıl 5 milyondan fazla öğrenci ortaokula gitmektedir. Bu yıl ise yaklaşık 1 milyon 300 bin çocuk ilk kez ortaokul hayatına adım atacak. Bu dönemde atılan sağlam adımlar, gelecekte özgüveni yüksek, mutlu ve başarılı bireyler olarak karşılık bulmaktadır. Uzmanlar, ortaokul döneminin sosyal ve duygusal becerilerin temellerinin atıldığı kritik bir dönem olduğunu vurguluyor. Okulların, akademik başarı kadar öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimlerine de yatırım yapması gerektiğinin altı çizilmektedir.

Uzmanlar uyarıyor: "Bu beceriler hem bugün hem de gelecekteki başarının anahtarı"

Her çocuk, kişiliği, ilgi alanları ve gelişim temposu olan benzersiz bir bireydir. Ortaokul döneminde öğrenciler artık küçük çocuk değil ama henüz tamamen genç de değillerdir. Okul öncesi ve ilkokul yıllarında sağlanan yoğun destek, bu dönemde farklı bir rehberliğe dönüşmektedir. Ortaokul yılları, çocuğun gelişiminde hassas bir dönem olarak değerlendirilmektedir. Final Eğitim Kurumları Ortaokul ve Lise PDR Koordinatörü Bora Serhat Çelik, bu dönemin ergenliğin başlangıcıyla örtüştüğünü ve kimlik gelişimi, özgüven oluşumu gibi konuların derinleştiğini ifade etmektedir. Ortaokul, çocukların sadece derslerle değil, hayatın kendisiyle tanıştığı, değerlerin, alışkanlıkların ve ilişkilerin kalıcı biçimde şekillendiği bir süreçtir. Bu dönemde kazanılan temel beceriler, çocuğa ömür boyu eşlik edecektir.

"Ben kimim?" sorusuna cevap aranan bu yıllarda doğru yönlendirme büyük önem taşıyor

Uzun yıllar boyunca akademik başarı, yalnızca "IQ" ya da bilişsel kapasiteyle ilişkilendirilmiştir. Ancak öğrencinin duygularını yönetebilmesi, arkadaşlarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilmesi ve sosyal ortamlara uyum sağlayabilmesi de en az ders başarısı kadar belirleyici olmaktadır. Dikkatle dinleyen, saygılı bir şekilde konuşan ve grup çalışmalarında sorumluluk alan bir öğrenci, bu yetkinlikleri iyi geliştirmiş demektir. Stres kontrolü, dikkat toplama, ödevleri zamanında yapma gibi becerileri güçlü olan öğrenciler, daha disiplinli ve uzun vadeli başarıya daha yatkın olmaktadır.

Bora Serhat Çelik, ortaokul yıllarının 11-14 yaş arasını kapsadığını ve ergenlik belirtilerinin farklı çocuklarda farklı zamanlarda ortaya çıktığını belirtiyor. Bu dönemde fiziksel görünümdeki değişiklikler, duygulardaki farklılıklar ve kimlik arayışı yoğunlaşırken, sadece sınavlara ve notlara odaklanmanın çocuğun diğer gelişim alanlarını göz ardı etmek anlamına geldiğini vurguluyor. Ortaokul, bir gencin "Ben kimim?" sorusuna samimi cevaplar aradığı ve arkadaşlıkların hayatın merkezine oturduğu, duyguların ise öğretici bir şekilde dalgalandığı yıllardır. Bu nedenle, sosyal-duygusal becerilere yatırım yapmak, çocuğun hem derslerde hem de hayatta güç kazanmasına yardımcı olmaktadır.

Ortaokul yıllarında odak sadece sınavlara değil, hayat becerilerini de kazanmak olmalı

Uzmanlar, akademik başarının yalnızca sınav puanlarıyla ölçülemeyeceğini vurgulamaktadır. Araştırmalar, sosyal ve duygusal becerileri gelişmiş bireylerin akademik ve kişisel yaşamlarında daha başarılı ve mutlu olduklarını göstermektedir. Çocuğun ilgi alanlarını, yeteneklerini ve zorlandığı konuları keşfetmesi, ileride okul ve kariyer seçiminde büyük avantaj sağlamaktadır. Kendini net ve saygılı bir şekilde ifade edebilmek, sağlıklı iletişim kurabilmek, sorunları daha kolay çözebilme yeteneği kazandırmaktadır.

Eğitimi sadece sınav odaklı görmek, çocukların bütünsel gelişimini göz ardı etmek anlamına gelmektedir. Gerçek başarı, dolaylı olarak test sonuçlarının ötesinde yer almaktadır. Öğrencinin duygularını tanıyıp yönetmesi, sağlıklı ilişkiler kurabilmesi, sorumluluk alabilmesi ve etik kararlar verebilmesi, sadece okul başarısını değil, aynı zamanda hayata hazırlığının güçlenmesine de katkı sağlamaktadır.