Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, intihar davranışının risk faktörlerini, erken uyarı belirtilerini ve alınacak koruyucu önlemleri ele aldı. Psikiyatri hastalarında intihar düşüncesinin sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Şentürk, bu davranışın en yüksek risk grubunda depresyon, bipolar duygudurum bozukluğu, alkol ve madde kullanımı bozukluğu, şizofreni, borderline kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerin yer aldığını belirtti. Tamamlanmış intiharların yüzde 90’ında psikiyatrik bir tanı bulunduğunu vurguladı.
Dr. Şentürk, çocukluk çağı travmalarının, özellikle cinsel ve fiziksel istismar öykülerinin, intihar için bağımsız bir risk etmeni olduğunu ifade etti. Bu tür travmaların intihar olasılığını yaklaşık 10 kat artırdığına dikkat çekti. Ayrıca, büyük yaşam krizleri ve bunların ardından gelen yoğun stres durumlarının intihar düşüncelerini tetikleyebileceğini kaydetti. Yakın dönemde yaşanan ayrılıklar, boşanmalar, ölümler, kazalar ve hastalıklardan kaynaklanan bedensel yeti kayıplarının yanı sıra sosyal statü kayıpları gibi durumların kişinin çaresiz hissetmesine yol açtığını ve bu durumun intihar riski oluşturduğunu sözlerine ekledi.
İntihar öncesinde görülen belirtiler arasında yoğun bunalmışlık, umutsuzluk, sosyal geri çekilme gibi durumların yer aldığını dile getiren Dr. Şentürk, bu belirtilerin yanı sıra bireysel yetersizlik hissi, değersizlik duygusu, problemleri çözmenin zorluğu ve genel bir ilgisizlik halinin de gözlemlenebileceğini belirtti. Yeme ve uyku alışkanlıklarındaki değişiklikler, kişisel bakım ihmali ve fiziksel rahatsızlıklar da intihar öncesinde görülen diğer belirtiler arasında bulunmaktadır.
Dr. Şentürk, intihar düşüncesinin varlığının, bir intihar girişimi ya da tamamlanmış intihar ile sonuçlanacağı anlamına gelmeyeceğini belirtti. Bireysel ve çevresel kaynakların yanı sıra profesyonel yardım almanın bu durumda oldukça etkili olabileceğini vurguladı. Yaşamda bir amaca ve gelecek planlarına sahip olmak, zengin baş etme becerileri ve sosyal destek unsurları, intihar riskini azaltan önemli faktörler arasında yer almaktadır. Güçlü aile bağları, iyi sosyal ilişkiler, evli veya çocuklu olmak da çevresel koruyucu unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
Kriz dönemlerinde bulunan bireylere intihar düşüncelerinin sorulmasının önemine dikkat çeken Dr. Şentürk, "İntihar edecek kişinin intihardan bahsetmemesi” algısının yanlış olduğunu belirtti. Kriz dönemlerinde bireylerin intihar düşüncelerinin sorgulanmasının, onların aklındaki durumu netleştirmek açısından önemli olduğunu ifade etti. Kendine zarar verme düşüncelerinin direkt olarak sorgulanması gerektiğini vurgulayan Dr. Şentürk, bu konuda sistemli bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini aktardı.
İntihar girişiminde bulunan bireylerin, bu durumu tekrar yaşama riskinin yüksek olduğunu belirten Dr. Şentürk, özellikle ilk üç ayda tekrar intihar girişiminde bulunma riskinin ciddi şekilde arttığını aktardı. İntihar düşüncesi taşıyan kişilerin mutlaka gözlem altına alınması ve bu süreçte profesyonel yardım almaları gerektiğini vurguladı. Uygun tedavi sürecinin, kişinin ruh sağlığını olumlu yönde etkileyebileceğini dile getirerek, intihar düşüncesi olan bireyler için yardım almak gerektiğini ifade etti. Delici, kesici veya patlayıcı aletlerin ulaşılabilirlikten uzak tutulması gerektiğini vurgulayan Dr. Şentürk, intihar düşüncesi olan bireylerle bu konunun konuşulmasının ve onlara umut aşılamanın kritik olduğunu belirtti.