Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, mevsim geçişlerinin enfeksiyon hastalıkları üzerindeki etkilerini ve korunma yollarını paylaştı.
Mevsim Geçişleri Hastalıklara Zemin Hazırlıyor!
Dr. Mamçu, mevsim geçişlerinde hava sıcaklıklarının değiştiğini belirterek, “Sıcaklıkla birlikte nem oranı değişiyor. Havadaki nem miktarı ve güneş ışınlarının açısı farklılaşıyor. Vücudumuzun dünyaya geldiği şartlar ve bu şartların etkileri de değişiyor.” dedi. Ayrıca, hormonal değişikliklerin de yaşandığını ifade eden Dr. Mamçu, “Buna bağlı olarak yediğimiz besin öğeleri de farklılaşıyor; yazın yediklerimizle kışın yediklerimiz aynı değil. Çevresel faktörlerin değişmesi de bağışıklık sistemimizde değişikliklere yol açıyor.” şeklinde konuştu.
Isı Değişimi Bağışıklık Sisteminin Zayıflamasına Neden Oluyor!
Hem hormonal sistemde hem de bağışıklıkla ilgili işleyişte değişimler meydana geldiğini aktaran Dr. Mamçu, “Güneş enerjisinin azalmasıyla ışığın azalması, melatonin ve serotonin düzeylerini etkiler ve bu durum D vitamini seviyelerinin düşmesine yol açar.” ifadelerini kullandı. Klinik çalışmaların belirli mevsimlerde bazı hastalıkların daha fazla ortaya çıktığını gösterdiğini kaydeden Dr. Mamçu, “Vücut ısımızın değişen hava şartlarıyla dengesini sağlayamayabilir ve bu durum bağışıklık sistemimizin zayıflamasıyla bizi hasta edebilir.” uyarısında bulundu.
Mevsim Geçişlerinde En Çok Bu Hastalıklar Görülüyor!
Mevsim geçişlerinde özellikle üst solunum yolu hastalıklarının arttığını ifade eden Dr. Mamçu, “Soğuk havalarla birlikte insanlar daha çok kapalı ortamlarda bulunuyor. Bu situasyonda solunum yoluyla geçen mikroorganizmaların bulaşması hızı artıyor. Özellikle nezle, farenjit ve sinüzit gibi üst solunum yolu hastalıkları sıklıkla görülüyor.” dedi. Alt solunum yolu hastalıkları hakkında da bilgi veren Dr. Mamçu, KOAH gibi kronik obstrüktif akciğer hastalığı olanlar, bronşit ve astım hastalarının bu dönemde daha fazla enfeksiyon riski taşıdığını vurguladı.
Ayrıca, mevsim geçişlerinde havada nemin azalması ve sıcaklığın değişmesiyle deride kuruma, çatlama ve pullanma gibi sorunların ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Mamçu, bu durumun enfeksiyon riskini artırabileceğini belirtti. Mevsim geçişinde depresyon benzeri belirtilerin de görülebildiğini ifade eden uzman, bunun nedeninin vücuttaki değişen hormonlar ve biyokimyasal dengesizlikler olduğunu vurguladı.
Riskli Gruplar için Aşılar Önemli!
Dr. Mamçu, mevsim geçiş hastalıklarının genellikle bir hafta-on gün süreyle sürebildiğini ve bazen bir aya kadar uzayabildiğini kaydederek, bu hastalıkların 65 yaş üstü ve 2 yaş altındaki bireylerde, kronik hastalığı olan kişilerde daha sık görüldüğünü belirtti. Aşıların özellikle riskli gruptaki bireyler için büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Mamçu, grip ve zatürre aşılarının önerildiğini ifade etti. Grip aşısının her yıl tekrarlanması gerektiğini belirten uzman, Türkiye'de grip vakalarının genellikle eylül-ekim aylarından şubat-mart aylarına kadar görüldüğünü sözlerine ekledi.
Korunmanın İlk Adımı Hijyen Kurallarına Uymak!
Mevsim geçişlerini hastalanmadan atlatmak için alınması gereken önlemlerin diğer bulaşıcı hastalıklara karşı alınan önlemlerle aynı olduğunu belirten Dr. Mamçu, bulaşıcı hastalık belirtileri olan kişilerin kendilerini izole etmeleri gerektiğini vurguladı. Covid pandemisinden hatırlanan maske, mesafe ve hijyen önlemlerinin tüm bulaşıcı hastalıklar için geçerli olduğunu belirten Dr. Mamçu, “Hastaysak evden çıkmamalı, toplu taşıma kullanmamalıyız; gerekiyorsa maske takmalıyız.” dedi.
Dr. Mamçu, ayrıca bol su tüketmenin, düzenli uyumanın, dengeli beslenmenin, taze sebze ve meyve yemeye özen göstermenın önemine değinerek, bağışıklık için D vitamininin önemini vurguladı. Günlük vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması, sigara ve alkolden uzak durulması gerektiğini belirten uzman, açık havada egzersiz yapmanın ve mevsime uygun giyinmenin de önemli olduğunu ifade etti.
