2025-2026 Eðitim ve Öğretim Dönemi 8 Ekim'de başlıyor. Bu dönemde, okula ilk kez adım atacak çocuklar için ebeveynlerin doğru bir yaklaşım benimsemesi büyük önem taşımaktadır. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Remzi Oğulcan Çıray, özellikle anasınıfı ve 1. sınıf öğrencilerinin okula uyum sürecine dikkat çekerek ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulundu.
Dr. Remzi Oğulcan Çıray, çocukların okul hayatına adapte olma süreçlerinde sıkça yapılan hatalara vurgu yaptı. Özellikle ilk kez okula gidecek çocukların okul, arkadaşları ve derslere adaptasyon sürecinde ebeveynlerin yapması gerekenleri sıraladı. "Okula başlama süreci, özellikle anaokuluna ya da birinci sınıfa adım atan çocuklar için önemli bir gelişimsel dönüm noktasıdır. Bu süreçte çocuğun duygusal olarak hazırlanması, güven duygusunun desteklenmesi ve düzenli bir rutine geçişi oldukça önemlidir," dedi. Çıray, okul öncesi dönemde yapılacak küçük hazırlıkların süreci kolaylaştıracağını vurguladı ve uyku ve yemek düzeninin okul başlamadan düzeltilmesinin çocuğun daha az zorlanmasını sağlayacağını belirtti.
Dr. Çıray, ebeveynlerin kaygılarını çocuklarına yansıtmamalarının gerektiğini ifade etti. Ebeveynlerin, "okulda yeni şeyler öğrenecekleri, arkadaşlar edinecekleri ve oyun oynayacakları" hakkında çocuklarına olumlu bir dille açıklama yapmaları gerektiğini söyledi. "Okulun ilk günlerinde ebeveynlerin en önemli rolü güven verici ve tutarlı bir duruş sergilemektir. Çocukla vedalaşırken kısa, net ve kararlı bir şekilde ayrılmak gerekir. Uzun ve duygusal vedalar, çocuğun kaygısını artırır," diye ekledi. Ebeveynlerin sakin ve güven veren bir tavır içinde olmalarının önemli olduğunu, çünkü çocukların ebeveynlerinin kaygılarını hissedebildiklerini belirtti. İlk günlerde zorlanma olsa bile çocuğun okula düzenli olarak devam etmesinin sağlanmasının gerektiğini vurguladı.
Çocukların sosyal, duygusal, zihinsel ve fiziksel anlamda okula hazır olmalarının kritik olduğunun altını çizen Dr. Çıray, “Okula hazır olma süreci bütüncül bir gelişim basamağıdır,” dedi. Sosyal açıdan, çocuğun akranlarıyla iletişim kurabilmesi ve oyun oynayabilmesi önemlidir. Duygusal açıdan temel ayrılık kaygısının tolere edilebilmesi gerektiğini belirten Çıray, ebeveynlerin çocuklarının duygularını anlamaya özen göstermeleri gerektiğini vurguladı. Zihinsel açıdan dikkatini toplayabilmesi, yönergeleri takip edebilmesi ve temel kavramları bilmesi okula hazır oluşun önemli göstergeleri arasında yer almaktadır.
Dr. Çıray, okula uyum döneminde ebeveynlerin sık yaptığı hataların başında kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmaları olduğunu ve bu durumun çocuk üzerinde gereksiz bir yük oluşturduğunu belirtti. Böylece çocuğun ebeveynin kaygısına tepki verdiğini açıkladı. Vedaların uzun tutulmasının da yanlış olduğunu söyleyen Çıray, kısaca, net ve kararlı bir veda etmenin çocuğun güven duygusunu pekiştireceğini belirtti. Ayrıca, çocukların tepkilerini küçümsemek veya kıyaslamak yerine duygularını kabul eden bir tutum sergilemenin daha sağlıklı olduğunu ifade etti.
Okul korkusunun en sık görülen belirtilerine de değinen Dr. Çıray, sürekli karın ağrısı ya da mide bulantısı gibi bedensel şikayetlerin okul kaygısını işaret edebileceğini belirtti. Ebeveynlerin, çocuklarının duyularını küçümsememeleri ve okuldan uzak tutmamaları gerektiğini vurguladı. Çıray, "Düzenli ve kısa süreli de olsa okulda bulunması sağlanmalıdır," diyerek okula uyum sürecinin sabır, anlayış ve iş birliği ile tamamlanabileceğini sözlerine ekledi.
Sürecin en önemli destekçilerinin öğretmenler olduğunu belirten Dr. Çıray, öğretmenlere çocuklara güven verici tutum sergilemelerini, bireysel farklılıkları gözetmelerini ve ailelerle sürekli iletişim halinde olmalarını önerdi. Bu süreçte öğretmenlerin çocukların sağlıklı bir ortamda öğrenmeleri için önemli bir rol oynadığını dile getirdi.
