Bugün: 14 Eylül 2025 Pazar

SAĞLIK

Dijital Çağın Risklerine Karşı Gençler Güçlendiriliyor


Dijital Çağın Risklerine Karşı Gençler Güçlendiriliyor

 Dezavantajlı çocukların dijital çağın risklerinden korunması ve yeni medya okuryazarlığıyla güçlendirilmesi amacıyla önemli bir proje hayata geçiriliyor

3,59 B
 Dijital Çağın Risklerine Karşı Gençler Güçlendiriliyor

Dezavantajlı çocukların dijital çağın risklerinden korunması ve yeni medya okuryazarlığı ile güçlendirilmesi amacıyla önemli bir proje başlatıldı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Takımcı’nın yürütücülüğünde yürütülecek “Çocukların Dijital Bağımlılıktan Korunması ve Dijital Yetkinlik Kazandırılması” projesi, Erasmus+ K154 programı kapsamında hayata geçiriliyor. Proje, aralarında EÜ İletişim Fakültesi, İzmir Yeşilay Şubesi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü ve İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu'nun da bulunduğu işbirliği ile gerçekleştirilecek.

Proje, 13-18 yaş arasındaki devlet koruması altındaki gençleri hedef alıyor. Bu gençler, çocuk evlerinde yaşamaktadır ve aile desteğinden yoksun oldukları için sosyal ve psikolojik açıdan daha savunmasız durumdadır. Prof. Dr. Dilek Takımcı, projeyle gençlerin dijital bağımlılığa karşı güçlenmelerini sağlarken, yeni medya okuryazarlığı ve dijital yetkinliklerle buluşturmayı amaçladıklarını ifade etti. Ayrıca, gençlerin doğru bilgiye ulaşmalarını, eleştirel düşünmelerini ve sosyal medyayı üretken bir şekilde kullanmalarını hedeflediklerini belirtti. Proje kapsamında gençlere Ege Üniversitesi’nde üniversite ortamını deneyimleme fırsatı sunulacak, eğitimlerle dijital farkındalık kazandırılacak ve sertifika sahibi olacaklar. Bu deneyim, gençlerin özgüvenlerini artırarak eğitim ve kariyer planlamalarına katkı sağlayacak.

Prof. Dr. Takımcı, çocuklarda internet kullanımının hızla arttığını vurgulayarak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2024 yılına ilişkin verilerle desteklediği açıklamasında, 2021 yılında çocuklarda internet kullanım oranının %82,7 iken, 2024’te %91,3’e yükseleceğini belirtti. Ayrıca, çocukların %97,4’ünün düzenli internet kullanıcısı olduğunu ve önemli bir kısmının günde iki saatten fazla çevrimiçi kaldığını söyledi. Bu durumun kaygı, agresif tutum, uyku bozukluğu ve sosyal ilişkilerde zayıflama gibi olumsuz sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti. Özellikle aile desteğinden yoksun olan çocukların bu risklere karşı çok daha savunmasız olduklarını ifade etti.

Prof. Dr. Takımcı, akademisyenlerin dezavantajlı gruplarla doğrudan etkileşiminin toplumsal farkındalığı artıracağını ve kurumlar arası iletişimi güçlendireceğini belirtti. Kurumlar arasındaki işbirliğinin yalnızca çocuklara değil, topluma da katkı sunacağına dikkat çekerek, akademisyenlerin bu tür gruplarla etkileşiminin, farklı sosyal kesimler arasında farkındalık yaratacağını ve yeni projelere zemin hazırlayacağını vurguladı. Projenin, yerel ve bölgesel ölçekte önemli bir etki yaratmasının beklendiğini belirten Takımcı, Erasmus+ programı ve Türkiye’nin On İkinci Kalkınma Planı’ndaki ‘Nitelikli İnsan, Güçlü Aile, Sağlıklı Toplum’ hedefleri ile örtüştüğünü ifade etti.

Projenin, İzmir’den başlayarak ulusal ve uluslararası ölçekte yaygınlaştırılması planlanmaktadır. Bu girişimin, gençlerin ve toplumun daha sağlıklı bir geleceğe hazırlanmasına katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Ayrıca, farklı kurumları aynı amaç etrafında bir araya getirmenin önemine değinen Prof. Dr. Takımcı, kurdukları ortaklık sayesinde gençlere hem akademik hem de sosyal anlamda güçlü bir destek sunacaklarının altını çizdi.