Bugün: 14 Eylül 2025 Pazar

SAĞLIK

"Kayısı Çekirdeğinin Faydaları ve Riskleri"


"Kayısı Çekirdeğinin Faydaları ve Riskleri"

Üsküdar Üniversitesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Program Başkanı Dr

3,87 B

Üsküdar Üniversitesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, kayısı çekirdeğinin geleneksel tıptaki ve modern farmakolojideki önemi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Kayısı çekirdeği, hem bitkisel yağlar hem de fitokimyasallar açısından zengin oluşuyla dikkat çekmektedir. Dr. Kaman, kayısı çekirdeğinin antioksidan, anti-enflamatuar ve antikanser etkileri olduğunu belirtmiştir.

Kayısı Çekirdeğinin İçeriği ve Faydaları

Kayısı çekirdeği, Semen Armeniacae olarak da adlandırılan Prunus armeniaca bitkisinin tohumlarından elde edilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, kayısı çekirdeğinin içerdiği aktif bileşenler sayesinde pek çok sağlık faydası sunduğunu göstermektedir. Özellikle cilt bakımında kullanılan soğuk pres yağı, iltihap giderici etkisi ile birçok alanda rağbet görmektedir. Kayısı çekirdeğinin, zengin polifenol ve flavonoid içeriği sayesinde hücresel hasarı önlemeye katkı sağladığı ifade edilmiştir.

Biyoaktif Bileşik Profili

Dr. Kaman, kayısı çekirdeğinin biyoaktif bileşikler açısından zengin olduğunu ve bu bileşiklerin bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri bulunduğunu belirtti. Kayısı çekirdeği, yüksek yağ oranı (%27.7-66.7), protein (%14-45) ile birlikte birçok vitamin ve mineral içermektedir. Ancak, kayısı çekirdeğinde bulunan amigdalin maddesinin toksik etkileri nedeniyle dikkatli tüketilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Acı ve Tatlı Kayısı Çekirdekleri Arasındaki Farklar

Kayısı çekirdeği acı ve tatlı olmak üzere iki farklı çeşide sahiptir. Acı kayısı çekirdeği yüksek miktarda amigdalin içerirken, tatlı kayısı çekirdeği çok az veya hiç amigdalin bulundurmamaktadır. Dr. Kaman, acı çekirdeklerin farmakolojik etkileri dolayısıyla tıbbi ve geleneksel tedavilerde kullanıldığını, ancak aynı zamanda yüksek zehirlenme riski taşıdığını ifade etti. Tatlı çekirdekler ise genellikle gıda ve kozmetik amaçlı kullanılmakta olup, zehirlenme riski daha düşüktür.

Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri

Kayısı çekirdeği ve yağı, bağışıklık sistemini uyararak genel direnci artırabilmektedir. İçeriğindeki amigdalinin, düşük dozda ve kontrollü kullanıldığında bağışıklık sistemi üzerinde destekleyici etkilere sahip olduğu bildirilmektedir. Ayrıca, bu bileşenlerin iltihap önleyici özellikleri de bulunuyor.

Cilt Sağlığı ve Diğer Faydaları

Kayısı çekirdeği, cilt sağlığı üzerinde olumlu etkiler de göstermektedir. Topikal uygulama ile yumuşatıcı ve nemlendirici özellikleri sayesinde akne, sedef hastalığı ve egzama gibi dermatolojik durumları olumlu yönde etkileyebilmektedir. İçeriğindeki E vitamini, cilt sağlığını destekleyerek yaşlanmayı geciktirir.

Kardiyovasküler Sağlık ve Diğer Kullanımları

Öte yandan, kayısı çekirdeği kalp sağlığına da fayda sağladığı belirtilmektedir. Oleik ve linoleik asitler gibi sağlıklı yağ asitleri, koroner kalp hastalıklarının önlenmesinde etkilidir. Kayısı çekirdekleri, LDL ve total kolesterolü düşürürken, HDL seviyelerini arttırmaktadır.

Riskler ve Tüketim Sınırları

Ancak, kayısı çekirdeğinin aşırı ve çiğ tüketiminin ölümcül olabileceği uyarısında bulunan Dr. Kaman, amigdalinin vücutta hidrojen siyanüre dönüşebileceğini vurgulayarak, bu durumun hücresel solunumu engelleyebileceğini belirtti. Aşırı tüketim, bulantı, kusma, baş dönmesi gibi belirtilerle sonuçlanabilir.

Dr. Kaman, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi'nin (EFSA) güvenli tüketim limitlerini paylaşarak, bir porsiyonda en fazla üç küçük kayısı çekirdeği ya da bir büyük çekirdeğin yarısından az tüketilmesinin önerildiğini vurguladı. Bu miktarın üzerinde tüketim, sağlığı olumsuz etkileyebilir ve hamileler, emziren kadınlar ve çocuklar için oldukça tehlikeli olduğu belirtilmiştir.